- kökünden
- adv. radically, rootedly, basically
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
kökünden halletmek — herhangi bir konuyu veya sorunu temelden çözümlemek Bu işi kökünden halletmek için kızını derhâl evlendirmeye karar vermişti. A. H. Tanpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kökünden kazımak — kökünü kazımak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağaç kökünden yıkılır — bir düzen, ayrıntıların değişmesiyle değil temelin bozulmasıyla yıkılır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
İAB — Kökünden koparmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kök — 1. is., bit. b. 1) Bitkileri toprağa bağlayan ve onların, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm 2) bit. b. Süsende olduğu gibi yer üstüne sap çıkaran çok yıllık yer altı gövdesi 3) Bazı şeylerde dip bölüm Diş kökü. 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUKTELA' — (Kal . den) Kökünden koparılmış. Kökünden koparan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
addan türeme ad — is., dbl. Ad kökünden yapım ekleriyle türetilen ad gövdesi, isimden türeme isim: Ev cil, göz cü lük vb … Çağatay Osmanlı Sözlük
addan türeme fiil — is., dbl. Ad kökünden fiil yapım ekiyle yapılmış fiil gövdesi, isimden türeme fiil … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağaç — is., cı, bit. b. 1) Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki 2) sf. Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan Ağaç tekne. 3) Direk Birleşik Sözler ağaç arısı ağaç balı ağaç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ararot — is., İng. arrowroot Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan, çocuk maması yapmaya yarayan un Birleşik Sözler ararot kamışı … Çağatay Osmanlı Sözlük
çözümlemek — i 1) Çözümleme yoluyla bir şeyi incelemek, tahlil etmek, analiz etmek 2) Anlamı ve niteliği anlaşılamayan bir konuyu açıkladıktan sonra sonuca bağlamak, tahlil etmek, analiz etmek ... büyük bir söz ettiklerini, her işi kökünden… … Çağatay Osmanlı Sözlük